7 Mart 2016 Pazartesi

Rüya gibi bir sevgililer günü: Balat Troya Hotel

Selam herkese! :)

Söz verdiğim üzere sevgililer günü postumu yazmanın artık vakti gelmişti. Bu sene sevgililer gününde ne yapacağımı bilmiyordum ama ne yapmayacağımı çok iyi biliyordum ki o da ''lüks bir restoranda romantik bir akşam yemeği ! ''bu nedenle başladım araştırmaya ve uzunca fikir gelgitlerinden sonra Troya Balat Hotel için rezervasyonumuzu gerçekleştirdim. 

Beni takip edenler bilir ki tam bir Balat hastasıyım çünkü ! Balatın kalbi var bence, başka orası anlatamam yani gidip orada soluduğum havanın tadını asla hiç bir yerde bulamıyorum . İstanbulun en eski yerleşim yerlerinden biridir gerek mimarisi gerek yapıları farkediliyor hemen . ruhu var buna eminim :)bu nedenle de her boş vaktimde yeni yerler keşfetmek üzere Balatta alıyorum soluğu. 

Gelelim tekrar Troya Balat Hotele.



Burası otelin sokağa bakan kısmı.100 yıllık bu tarihi yapıyı ilk gördüğüm an mutluluktan ağlayacaktım çok tatlı değil mi ?



Burası da sahilden görünüşü. 

 Odamızı seçerken balkonlu ve manzaralı olması ,tek bir oda değik suit olması çok önemliydi benim için Allahın sevgili kuluymuşum ki tam da öyle bir oda bulabildim direk :) Çünkü gerçekten tek bir odaya kitlenip kalmak istemiyordum .




Şimdi de size kaldığımız suiti göstereceğim. Burası yatak odası kısmı .



Burası da oturma odası bölümü nasıl tatlıydı anlatamam o çiçekli koltuk özellikle.


Burası da salonun yine minik sevimli kısımlarından biri.

Gerçekten iç tasarımı dört dörtlük tarihi havasından ödün vermeden tasarlanmış. 

Veee burası da muhteşem haliç manzarasına bakan balkonumuz .



Otele varıp eşyalarımızı bıraktıktan sonra uzunca bir balat turu yaptık fakat ona farklı bir post hazırlayacağım zira burası destan olacak diğer türlü.



Bütün gün gezdikten sonra da akşam yemeği en alt katta yer alan Barba Vasilis restorana inmeyi düşünüyorduk aslında ama hava o kadar güzeldi biz aşağıya inmedik aşağıyı balkona taşıdık.




Zaten uzun zamandır gelmek istiyorduk Barba Vasilis restorana bu vesileyle merak ettiğimiz bütün lezzetlerin de tadına bakma imkanı bulduk . Biz birkaç meze söyledik en ünlülerindenmiş oranın . Bir de Ahtapotla deniz levreği. Farsala salatasını mezelerini ve ahtapotu şiddetle önerebilirim denemeye değer ! :)Denize karşı arkadan Türk sanat müziğinin tınılarıyla birbirimize bakıp saatlerce şarkı söyleyip mükemmel bir gece geçirdik.



Bu da soframızın fotoğrafı.



Sabah kahvaltımızı yapıp ,üzerine Türk kahvemizi de içtikten sonra bir daha gelmek üzere sözleşerek ayrıldık bu masal otelden .

İstanbulda yaşayan biri için çok mu ütopik buldunuz bilemiyorum ama ben gerçekten uzun zamandır bana bu kadar iyi gelen bir aktivite yapmamıştım fazlasıyla mutlu oldum , dinlendim yenilendim diyebilirim.

Sadece özel günlerde değil , herhangi bir haftasonu bile böyle bir aktivite yapmanızı ilişkiniz ve sizin için şiddetle öneriyorum. 

Balat gezimizin kalan kısmını bir sonraki posta ekleyeceğim .

Hepinizi seviyorum çokça da öpüyorum sevgiyle kalın !

Ceylan